Menü

  • Çaydanlık Fokurdarken
  • Çay Deneyimleri
  • Ne İçsek
  • Ne Yesek
  • Pratik Bilgiler
  • Alışveriş
  • DIY
  • Çaylı Resimler
  • Asli The Teapot
  • 27 Mart 2023 Pazartesi

    Bitget’ten Türkiye’ye Özel Süper Hediyeler


    Bitget’ten Türkiye’ye Özel Süper Hediyeler

    Dünyanın lider kripto borsası Bitget, Türkiye kullanıcıları için Ramazan’a özel kampanyasını duyurdu. Hem yeni, hem de eski kullanıcılara yönelik olan bu kampanya ile Bitget, kullanıcılarına 75 bin dolar değerinde ödül havuzu, 1 adet Macbook Pro ve bir adet iPhone 14 hediye edecek.

     

    Ramazan Hep Birlikte Paylaştıkça Güzel

    Bitget Türk kullanıcılarınu mutlu etmeye devam ediyor. Bitget’in geleneksellmiş Ramazan Hep Birlikte Paylaştıkça Güzel kampanyası bu sene de büyük hediyelerle tekrar ediyor.

    Bitget’in Türkiye kullanıcıları için Ramazan’a özel kampanyasında hem yeni, hem de eski kullanıcılar büyük ödülleri kazanabiliyor. İşte ödül detayları.

     

    75.000$ Değerinde Mega Ödül Havuzu

    Kampanya sayfasından kampanyaya katılarak görevleri yerine getiren kullanıcılar toplam 75 bin dolar değerindeki ödül havuzundan pay kazanma şansı elde edecekler.

    Macbook Pro

    Şanslı Kullanıcı Ödülü şartlarını tamamlayan şanslı Bitget kullanıcısı Macbook Pro kazanacak.

    iPhone 14

    Şanslı Kullanıcı Ödülü şartlarını tamamlayan şanslı Bitget kullanıcısı Macbook Pro kazanacak.

    23 Mart’ta başlayan kampanyaya, 6 Nisan 2023’te sona erecek.

    Kampanyata katılmak için buraya tıklayın.

    Bitget’in Türkiye’deki tüm listeleme ve kampanyalarından haberdar olmak için Bitget Türkiye Topluluğuna buraya tıklayarak katılabilirsiniz.

     

    Bitget Hakkında

    2018 yılında kurulan Bitget, temel özellikleri olarak yenilikçi ürünler ve sosyal işlem hizmetleri ile dünyanın lider ilk beş kripto para borsası arasındadır ve şu anda dünya çapında 100’den fazla ülkede 8 milyondan fazla kullanıcıya hizmet vermektedir.

    Borsa, kullanıcılara tek noktadan ve güvenli işlem çözümleri sağlamayı taahhüt ediyor ve Arjantinli efsanevi futbolcu Lionel Messi, İtalyan lider futbol takımı Juventus, PGL Major’ın resmi espor kripto partneri ve lider espor organizasyonu Team Spirit dahil olmak üzere güvenilir partnerle işbirlikleri yaparak kripto kullanımını artırmayı hedefliyor.

    Bir boomads advertorial içeriğidir.

6 Eylül 2021 Pazartesi

Taze Kuruyemiş Nasıl Ayırt Edilir?

 

Her evin ve ofisin vazgeçilmez lezzeti kuruyemişler! Kimi zaman ara öğünlerimize, kimi zaman keyifli sohbetlerimize kimi zamansa eğlenceli bir film keyfine eşlik eden kuruyemişler hayatımızın olmazsa olmazı! 
Günün her anı keyifle tükettiğimiz kuruyemiş lezzetini doğru seçmek, en taze ve kaliteli kuruyemiş lezzetini bulmak ise en önemli nokta olmakta…


 
Taze kuruyemişi anlamak ve doğru kuruyemiş lezzetini bulmak için dikkat etmeniz gereken bazı püf noktalar var. 
Sizde; Kuruyemiş seçerken nelere dikkat edilir? Doğru kuruyemiş nasıl seçilir? Kuruyemişler nasıl saklanır? Sorularını merak ediyorsanız yazımızın devamını okumanızı tavsiye ederiz.

 
Kuruyemiş Seçerken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Taze ve lezzetli bir kuruyemiş lezzetini anlamanın en kolay yolu tadıdır! Tükettiğiniz kuruyemiş lezzetinin tazeliğini ve kalitesini kolaylıkla anlamanız mümkündür. Bayat kuruyemiş lezzetleri daha acı bir lezzete sahiptir. Yağ dengesi bozulan ve bozulmaya başlayan kuruyemişlerin tadı normalde tükettiğiniz taze kuruyemiş lezzetlerinden oldukça farklı olacaktır. Bu sebeple kalitesine ve lezzetine güvendiğiniz tüketici koruma kanunlarına uyan satıcılardan alışveriş yapanız önerilir. 
Ufresh sofralarınıza eşlik edecek lezzetli ürünleri, ilk günkü tazeliğiyle sizlere ulaşması için üstün kalite anlayışı ile değer sunmaktadır. Zengin ürün çeşitliliğini her gün yenileyen Ufresh; kuru meyveler, yağlar, kuruyemişler, lokumlar ve drajeler ile en taze lezzetleri özel ambalaj ve paket seçenekleri ile kıymetli müşterilerine sunmaktadır.  
 

Kuruyemiş lezzetinin tazeliği ve kalitesini etkileyen bir diğer önemli unsur kuruyemişlerin hava ile temasıdır. Kuruyemişlerin taze kalması için hava ile minimum temas etmesi gerekmektedir. Açıkta bırakılan ve uzun süreler hava ile temas eden kuruyemişler daha hızlı bayatlamaktadır. Bu sebeple kaliteli bir paketleme ya da ambalaja sahip olmayan kuruyemişleri satın almanız önerilmemektedir. 

Kuruyemiş fiyatları taze ve kaliteli kuruyemiş alırken dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan biridir. Taze olmayan ya da bayatlamaya yüz tutmuş kuruyemişlerin fiyatları normal fiyatlarının daha altında satılmaktadır. Bu sebeple satın aldığınız ürünün kalitesi fiyatı ile doğru orantılı olacaktır. 
Kuruyemişlerin paketlerinde yer alan son tüketim tarihleri taze bir kuruyemiş olup olmadığını anlamak için kullanılabilecek en basit yöntemlerden biridir. Tercih edeceğiniz güvenilir kuruyemiş markalarının satış noktalarında, kuruyemişlerinizin son tüketim tarihlerine ve online olarak yapacağınız alışverişlerde paketi açmadan önce tüketim tarihine dikkat etmeniz önerilir. 

Kuru incirden kuru kayısıya, hurmadan zeytinyağına, incir çekirdeği yağından lokumlara, drajelerden kahveye, çiğ kuruyemişlerden kavrulmuş kuruyemişlere kadar geniş ürün gamı ile Ufresh, Türkiye’nin dört bir yanına hizmet veren şubeleri ve online satış web sitesi olmak üzere kaliteli ve taze ürünlerini tüketicisine sunmaktadır.
 
Taze Kuruyemiş İçin Doğru Saklama Koşulları
Satın alınan kuruyemiş lezzetlerinin tazeliklerini koruması için kuruyemişlerin saklama koşulları büyük önem taşımaktadır. Taze bir kuruyemiş hava almayan kilitli poşetlerde ya da kavanozlarda saklanmalıdır. Taze kuruyemiş lezzetini korumanız için saklama koşullarında direkt gün ışığı ve ısı almayan ortamları tercih etmeniz önerilmektedir. 
Ufresh kalitesi ve güvencesiyle, taptaze kuruyemiş lezzetleri, 250g paket - 500g paket - 1000g paket seçenekleriyle kıymetli müşterilerine sunulmaktadır. 

 

Kuruyemiş lezzetlerini hava almadan saklayan özel ambalajlarında paketleyen Ufresh, kilitli poşet tasarımlarıyla gıdalarınızı uzun süre ilk günkü tazeliğinde korumanızı sağlar. Size ve sevdiklerinize uğraşsız, doğru ve sağlıklı saklama koşulları sunar. 

 

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

9 Eylül 2020 Çarşamba

Nedir Bu Açık Süt Modası?

Erken uyumayı deniyorum bir süredir. E tabi vücut alışmış geç saate, hemen uyum sağlayamadı. Ben de bu yüzden tıpkı çocukluğumdaki gibi ballı süt içmeye başladım. Normalde çok fazla süt içme alışkanlığım yoktu. Halbuki severim de. Neyse işte her akşam süt içmeye başlayınca haliyle markette de alışveriş sepetime daha fazla süt eklemeye başladım. 



Tam da bununla ilgili bir hikaye anlatacağım size…
Dün markette yine süt reyonunda seçim yapmaya çalışırken yakınımda bir kadın belirdi ve kınayan gözlerle bir bana, bir de elimdeki ambalajlı süte baktı. Ben de dayanamam böyle durumlarda, hemen bir sıkıntı mı var diye sordum. Meğer hanımefendi kutu süt almama takılmış.  Doğal ve organik sütler açıkta satılırken, neden marketten kutu süt aldığımı sordu. Sağlığımız konusunda bu kadar hassasken; ben de ambalajlı ve açık sütler hakkında bildiklerimi tek tek açıklamak istedim. 

1- Açık sütler doğal ve organik değildir. Organik sertifikası olmayan hiçbir gıda için organik diyemeyiz.
Piyasada çeşitli markalarla satılan açık sütler var. Bunlar hangi denetimlerden geçiyor, hangi koşullarda üretiliyor bilmiyoruz. Çünkü açıkta satılan sütler denetlenmeyen kayıt dışı sütler. Kaynağını bilmediğiniz, denetimden geçmeyen bir süte doğal denilemez.
2- Ambalajlı sütler katkı maddesi eklenmeden kutulandığından sağlıklıdır.Çiğ sütler tüm dünyada ambalajlanmadan önce ısıl işlemden geçirilir. Böylece insanlarda ciddi hastalık riski oluşturabilecek etkenler sütten tamamen uzaklaştırılır. Açıkta satılan sütler herhangi bir işlemden geçmediği için bu ciddi sağlık riski her zaman var.  
3- Çiğ olarak tüketime sunulan açık sütlerde soğuk zincir sağlanamadığından, tüketiciye ulaşana kadar geçen taşıma sürecinde bakteriler çoğalır.
4- Açık sütler alındıktan sonra evde uzun süre kaynatılır. Bu kaynatma esnasında vitamin ve besin kaybı yaşanır. 



Ben tabii ayaküstü kısaca tüm süreci anlattım hanımefendiye. Ki bunları bilmek için uzman olmaya gerek olmadığını, kısa bir araştırmayla ve biraz daha bilinçlenerek bu bilgilere kolayca ulaşabileceğini vurguladım. Ön yargıları kırıldı ve konuşmanın sonunda bana hak verdi. Söylediklerim hanımefendide ne kadar etkili olmuştur, açık süt alma alışkanlığından vazgeçebilir mi bilmiyorum ama en azından bir kişiye daha, doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdiğim ve sağlık gibi önemli bir konuda bu yanlışların ne tür tehlikeler barındırdığını anlattığım için mutluyum. Bir yandan da insanlara, araştırmadan etmeden körü körüne bir şeylere inandıkları için de kızıyorum.  Tüm dünyada olduğu gibi, ısıl işlemden geçen ve besin kaybına uğramayan kutu sütlerden güvenle tüketmek varken, macera aramak neden gerçekten anlamıyorum. 
Siz siz olun, bilmediğiniz sütleri kullanmayın. Güvenli ve denetimli, ambalajlı sütün rahatlığını bırakıp macera aramayın. Benden söylemesi. 
 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

3 Mayıs 2020 Pazar

Kesilmiş süt veya ekşi sütten çörek tarifi

Instagram hesabımda daha önce yaptığım çöreklerin fotoğrafını paylaşmıştım. Birini beyaz peynirli, bir diğerini de kaşar ve soğanlı yapmıştım. Çok gelen tarif soruları üzerine, çöreklerin tariflerini paylaşayım sizinle.

soğanlı peynirli çörekler


Kesilmiş Süt veya ekşimeye başlayan sütten çörek nasıl yaparız?

Malzemeler

3 kg süt kesiği
1 paket kuru maya
125 gr tereyağı veya yarım paket margarin
2 tatlı kaşığı tuz
2 tatlı kaşığı şeker
Un

Üzeri için;

2 yumurta

Yapılışı

Kimi zaman evimizdeki sütün günü geçmeye başlar ve hafif bir ekşime sezersiniz, veya bazen aldığınız sütü çok soğuk bir tencereye birden koyar ve kaynatırsınız ve o süt kesilir. Kaynarken lor gibi parça parça olmaya başlar. İşte süt kesiği budur.

Elimizdeki sütü-tarifte 3 kg diyordu ancak ben daha az süt kullandım- tekrar ısıtıyor ve tamamen kesilmesini sağlıyoruz. Sonra suyunu süzüp kesilmiş olan yoğurt/lor gibi kısmın ılımasını bekliyoruz. Ilıyınca üzerine bir paket mayayı boşaltıp karıştırıyoruz. Sonra, erittiğimiz yağı döküp tekrar karıştırıyor ve ardından tuzunu, şekerini, ununu ekleyip iyice yoğuruyoruz. Kulak memesi kıvamına gelene dek yoğurduktan sonra, hamurumuzu yarım saat kadar dinlendirmeye bırakıyoruz.

Hamurumuz dinlendikten sonra ister içine peynir, isterseniz taze soğan (özellikle yeşil kısımlarını ince ince doğrayarak) veya zeytin ezmesi de koyabilirsiniz. İsterseniz sade de yapabilirsiniz. (Ben iki çörek yapmıştım, birini kaşarlı bir diğerini ise soğanlı ve beyaz peynirli yaptım.)

Çöreğimize şeklini verip -mayalı hamuru birkaç kere katlarsanız daha iyi sonuç alırsınız- üzerine yumurta sarısını sürüp (üzeri için çörek otu veya susam da kullanabilirsiniz) fırına veriyoruz. (Ben 170 derecede 35-40 dk süresince pişirdim). Üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz.

Ben çöreklerini içini doldurup ikiye katladım. Böylece dilimlediğimde müthiş bir görüntü ortaya çıktı. Ayrıca çok doyurucu ve pratik oluyor, büyük çörekler olduğu için çok uzun süre gidiyor. Buzluğa dilim dilim atarsanız, lazım oldukça çıkarıp tost makinesinde ısıtın, oldukça lezzetli ve ilk günkü gibi tüketmek mümkün oluyor.

Deneyeceklere afiyet olsun.

27 Kasım 2017 Pazartesi

Demlikte Kalan Çayı Kullanmanın 10 Faydalı Yolu!

demlikte kalan çay ile ilgili görsel sonucuÇay demlediniz ama hepsini içemediniz. İşte o zaman kalan çayı dökmeden önce iyi düşünün.İşte demlikte kalan çayla yapabilecekleriniz...

  1. Saçınızı şampuanladıktan sonra son su olarak bir çaydanlık ılık çayla durulayın. Bakın saçlarınız nasıl ışıl ışılıyor.
  2. Ilık çay dolu bir leğene ayaklarınızı daldırın ve her akşam yatmadan önce 10 dakika tutun. Ayak kokusundan eser yok!
  3. Posaları süzüp soğuyan demi boğaz ağrılarında gargara olarak kullanılır.
  4. Banyodan çıkmadan son su olarak bir çaydanlık çay ile teninizi ovuşturun, balsam vazifesi görün.
  5. Çayı, derinizdeki yaraların temizlenmesi ve antibiyotik etki göstermesi için pamukla tatbik ederek kullanabilirsiniz.
  6. Balık ayıkladınız, ellerinizi sabunla yıkadınız ve hala balık kokuyor. Ya da soğan soydunuz, soğan kokuyor. işte kurtarıcınız yine çay. Elinizi demli çayla yıkayın.
  7. Kaynamış çayı bir tasa koyup buharı gözünüze gelecek biçimde başınızı üstüne koyun.
  8. Demlikte kalmış çay posalarını kurutup bir kap içinde buzdolabının orta rafına yerleştirin, kokudan eser kalmayacaktır.
Kaynak: Habertürk

21 Kasım 2017 Salı

Çift Fonksiyonlu Derin Dondurucu

                                                       
İlk önce çift fonksiyonlu derin dondurucunun ne demek olduğu ile başlayalım, zira ilk duyduğumda ne anlama geldiğini ben de anlayamamıştım. Klasik derin dondurucular sadece “derin dondurma” yapıyor, yani içlerindeki tüm gıda ve besinleri -16 / -24 arasındaki bir sıcaklıkta depoluyor. Bunun avantajı, bu sıcaklıkta hemen tüm besinlerin kullanım ömürlerinin son derece uzun olması. Yani yazın dondurduğunuz bir gıdayı, kışın ilk günkü tazeliği ile tüketebiliyorsunuz. Ancak derin dondurma uzun süreli bir çözüm ve kısa sürede tüketmeniz gereken gıdalar için yeterince pratik değil. Aynı şekilde, su oranı yüksek besinler (karpuz, üzüm, vs.) derin dondurma işlemi için pek uygun değil, zira içlerindeki su kristalleşiyor ve gıdanın lezzeti bundan etkileniyor. Bu türden gıdalar için derin dondurucu değil, “soğutucu” kullanmak gerekiyor.

İşte çift fonksiyonlu derin dondurucu modelleri, tam olarak bu işe yarıyor. İstediğiniz zaman soğutma, istediğiniz zaman da derin dondurma yapıyorlar. Bu yüzden, kelimenin tam anlamıyla her besin türü ve her depolama amacı için uygunlar. Ancak, piyasada kaliteli bir çift fonksiyonlu derin dondurucu modeli bulmak oldukça zor. İşte bu nedenle uzun araştırmalardan sonra Uğur Soğutma’ya ait UED 7246 DTK modelinde karar kıldım. Uğur Soğutma’nın bu sektörde 60 yılı aşkın bir deneyimi var ve gerçeği söylemek gerekirse, kayda değer bir rakibi de bulunmuyor. Nitekim UED 7246 DTK’yı birkaç aydan bu yana kullanıyorum ve son derece memnun kaldığımı rahatlıkla söyleyebilirim.

Her şeyden önce, bu bir dikey derin dondurucu model. Yani görünüm ve kullanım olarak klasik buzdolaplarına benziyor. 261 litre brüt iç hacmi var ve en kalabalık aileler için bile fazlasıyla yeterli. Derin dondurma, soğutma ve sıfır derecede saklama özellikleri bulunuyor. Besinlerinizi kullanılan moda göre +3 / -24 sıcaklık aralığında depolayabiliyorsunuz. No frost özelliğine sahip olan çift fonksiyonlu derin dondurucu, aynı zamanda A+ enerji sınıfına ait, yani çok az elektrik harcıyor. Ön kapağı üzerinde bir LED ekran var ve tüm ayarları (kapağını açmaya gerek kalmadan) bu ekranı kullanarak yapabiliyorsunuz. Ben Uğur Soğutma’nın çevrimiçi mağazasını kullanarak satın aldım (https://satis.ugur.com.tr/) ancak Türkiye çapındaki bayilerden de alabilirsiniz. Bir derin dondurucu almaya niyetliyseniz, çift fonksiyonlu bu modele muhakkak bir göz atmanızı öneriyorum, kesinlikle pişman olmazsınız.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

Yeni dönem, yeni projeler!

Ne zamandır bloglarımı çok boşladığım bir gerçek. İnsanlar bir bloga yazı yetiştiremezken benim 5 bloga hakkıyla koşmam zaten beklenemez. E bir iddiam da yok, tabi bu benim hafiften googleda bir hayalet konumunda kalmama neden oluyor ama olsun ne yapalım? dediğim gibi hırs yok, dert yok:)

çaydanlık fokurdarken instagramda! takip etmeyi unutmayın..

Ama artık elimden geldiğince vakit ayırmaya çalışacağım. İnsanın ara ara beynini boşaltması gerekiyor. Dersler de bitince daha rahat olacağımı ve biraz daha emek harcayabileceğimi düşünüyorum. Kafamda yeni projeler var. Özellikle bu blogumla ilgili. Bir youtube kanalı da gelecek onun da müjdesini vereyim. İlginç bir akış planlıyorum, klişe bir yemek sitesi değil amacım, daha farklı daha interaktif...

Beni bekleyin:) Bu süreçte herhangi bir önerisi olan varsa paylaşımlarınız beni mutlu eder.

Sevgiyle,

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...